BARTER SEKTÖRÜ
DİSİPLİNE EDİLMELİ
Global kriz ile
birlikte geleceğin iş modeli olarak gösterilen barter sistemi, ülkemizde de
hızla gelişmekte. Sağlam öz sermayesi ve güçlü finans yapısı ile sektörde her
zaman liderliğini koruyan Türk Barter, piyasalarda barter sistemini anlatan her
firmaya hemen güven duyulmamasını ve firma hakkında gerekli referans
çalışmasını yaptıktan sonra ticari ilişkiler içine girilmesini öneriyor.
Türk Barter, firmaları Barter sistemini
kullanmaya davet ederken arz ve talep bilgilerini alarak karşılaştırmalar
yapar. Türk Barter, sektör farkı gözetmeksizin çok sayıda firmayı Barter ortak
pazarında buluşturabilme, ulusal ve uluslararası barter işlemleri yapabilme,
alternatif bir finans modeli olarak kullanabilmeyi ve çeşitli nedenlerle
kapanma noktasına gelen firmaların borç yapılandırma projeleri ile ülke
ekonomisine kazandırır. Üye firmaların alım-satım projelerinde fizibilite
hazırlanarak analiz eder. Kredili işlemlerde firmanın riskini minimuma düşürür.
Üye firmaların iletişim, pazarlama stratejilerinin ve reklam hizmetlerinin
planlama ve uygulanmasında üyelerin stratejik iş ortağı olarak hareket eder.
İşlemlerin kolay takibini sağlar. Türk Barter, her müşteriye ayrı bir çözüm
üretir.
Tüm dünyada yaşanan kriz nedeniyle dünya ticaret
modelleri Barter’a doğru yönelmektedir. Küresel Kriz olarak adlandırılan bu
mali çalkantı, şirketlerin ekonomik tutunma ve krizi atlatma fırsatları olarak
Barter modeline oldukça sıcak bakmaktadırlar. Bu yoğun talep, beraberinde
girişimcilerin de bir fırsatçılığına dönüşmektedir. Üyemiz olan tüm dünya
barter şirketlerinden gelen bilgiler doğrultusunda Türkiye’de de barter
sistemine duyulan ilgiyi farklı yönde değerlendirmek istendiği görülmektedir.
Barter Sistemi, mutlak bir barter şirketi
garantörlüğünde işletilebilir. Barter Şirketleri güçlü finansal araçlar ile
teknolojik alt yapıya, uluslararası sertifika ile belgelendirilmiş kurucular,
tecrübeli ve yetişmiş personele sahip olarak hizmet verebilirler. Oysa
Türkiye’de yeni kurulan şirketlerin Barter Sistemini çok kolay
işletebileceklerini düşünerek, hiçbir altyapısı olmadan, (üye hesabı açılmadan)
yetişmiş personeli olmadan, finansal güce sahip olmadan üyelerine hizmet
vaatlerinde bulundukları gözlemlenmektedir. Barter Sisteminin en önemli iş
süreci firmaların likidite sıkışıklığında barter modeli ile ihtiyaçlarını
karşılamalarına aracı olmaktır. Bu süreçte alıcının özellikle kredilendirmeleri
söz konusu olduğunda sistemin borç – alacak dengesi gözetilmelidir. Karşılıksız
verilebilecek krediler Barter Sistemine ileriye dönük olarak çok ciddi zarar
verebilir. Barter şirketi kurulumundaki mevzuat eksiliğinden faydalanarak bu
tip şirketler oluşmuştur.
Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmed
Sırrı Şimşek: “Firmalara sağladığımız tam güven ve ticaret potansiyelimiz ile üstlendiğimiz
ve akredite edilmiş görev ile bu sistemi en mükemmel şekilde ilerletiyor ve
büyütüyoruz. Fakat son zamanlarda gözlemlediğimiz kadarıyla kontrolsüz olarak
birçok barter şirketi kuruluyor. Uluslararası literatürde hiçbir bağlantıları
olmayan, akreditasyonu IRTA tarafından kabul görmemiş ve firmalara geri
dönüşlerde ciddi zararlar verebilen barter şirketleri, sektöre olan güveni de
sarsabilmektedir.
Barter Sistemi modelini kapsayan bir mevzuatın
olmamasından kaynaklanan yeni oluşumların siz değerli firmalarımıza zarar
vermesi söz konusu olabilir. Türk Barter, kurulduğu günden bu yana Barter
mevzuat oluşumuna yönelik olarak Tebliğ, Yönetmelik ve Kanun Taslakları
hazırlamış ve sırasıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, Hazine Müsteşarlığına,
Dış Ticaret müsteşarlığına, Bakanlar Kurulu’na sunulmuştur.
Türk Barter Şirketi Türkiye’de kurulmuş diğer
Barter Şirketleri ile hiçbir bağlantısı olmayıp karşılıklı bir anlaşması da bulunmamaktadır.
Bu yönde diğer şirketlerin büyük bir güce (Türk Barter’a) dayalı olduklarına
dair söylemleri gerçek değildir. ”